5 Kasım 2020 Perşembe

papağana silah çekme!

KÜÇÜK İSKENDER          

PAPAĞANA SİLAH ÇEKME! / ŞİİR / YKY / 2000 / 190 sayfa

Küçük İskender’in şiir serüveninin başındaki kitaplardan bir tanesi olduğu belli oluyor. Biraz acele, biraz söylemek istediğim ne çok şey var havası belli oluyor şiirlerde. Kelimelerle, cümlelerle ve şiirlerin tümünde yapılan oynamalar, oynaşlar temel şiir kurallarını –kendi öznelinde- bozan tavrı onu özgün kılıyor.

Papağan takılmış plak gibi hep aynı şeyi tekrar eder. Şair ana temalarının topladığı şiirler demeti olarak kurgulamış olmalı kitabı.. Et(ler)e, intihara, ölüme, kana, kasıklara, peygamberlere, aşka özel zaafı var: Sataşmadan edemiyor…

Kitaptan devam etmek en iyisi:

 

pil


otomobilin altında kalmış

peygamber.

 

bir delikten içeriye sızmaya çalışmış

hayatı boyunca kan.


kapan kapanmadan önce kararan hava

şişirmiş komik cinlerin etli ciğerlerini.

 

istanbul’a inen uçak

avcunda su içmiş karanlığın.

 

öyle yazmışsın mektubunda

öyle dedi akıl hastanesine yatırılan postacı. Sf.11

*

‘beni sevmene asla izin vermeyeceğim’

diye yazmışsın kapımdaki not defterine;

kendi kapımı çalmak zorunda kalmıştım

içerde olmadığımı bile bile! Sf.12

*

bir tahta masa iki iskemleyle sınırlıydı ülkemiz sf.13

*

‘aşkı dövmek lazım

kalbe terbiyesizlik ettiğinde!..’ sf.14

*

korkma!

yalnızca iki el ateş edeceksin

çünkü intihar, menzil değil! Sf.17

*

aşka bağışladım organlarımı sf.21

*

yorgunum pir sultan’dan beridir bu ülkede sf.26

*

ama uzun yola çıkarken

yanına insan almalı bir deli. Sf.27

*

bildir; tanrının ağlattığı gecelerde

nasıl utangaçtır yıldızlar

ay azarlarken onları. saklıyorsun;

bir, yalnızlığa fısılda bari suçunu. Sf.30

*

ikimizden birinin ölçeği incil’de yazıyordu

öpmek, karanlık bir sokakta bıçaklanmaya benzer sf.37

*

senin uzun saçlarına sardılar cesedimi sf.38

*

bir devrin dünyayı ayaklandıran dağınık gözlü atları

uğultular içerisinde gittiler kendi solgunluklarına..

oradaydım

ayağa kalksam ihtilal olurdu sf.42

*

hiçbir kuş, hiçbir kuşa adres sormaz sf.43

*

çiçek açsanız baharla aram bozulur

sizi bana bırakmaz bu yalnızlığınız sf.47

*

mutlaka kaymış bir yıldız takardı yakasına! Sf.52

*

bulanık, boktan bir sudur aşk

insanın kendini görmek için eğildiği! Sf.53

*

bugün kuşlarla senden, senin

o çok efkârlı ellerinden konuştuk uzun uzun sf.63

*

adımı ilk söylediğin gün

kan geldi kulaklarımdan o gece sf.66

*

seni ilk gördüğüm gün

bir martı oydu iki gözümü de sf.67

*

-öncesi, tende durmaz ki.. diyor, ben sf.78

*

gözgürültüsünün sf.89

*

zamanda bir an bir parantez açtı kendine herkes sf.91

*

cennet!

cennet, cehennemin tırnağı olamaz!

ve kaçınılmaz

ve karşı konmaz bir intikam hissiyle sf.93

*

neyse ki sevdim

neyse ki incindim

çok yıkılmadım

sadece yoruldum sf.94

*

Nar: Kalp Toplama Kampı! Sf.95

*

ölen kuşlar şiir olur / kuş öldürenler şair olur /

kuşların ölümü hep kuşkuludur! Sf.103

*

Sayfa 121 Kaknus şiiri muhteşem. Meraktaysan kitabı alabilirsin…

*

kelimelerin kifayetsizliğiydi zaten bir şairi darıltan sf.123

*

delirmek, abartısız bir terk ve göç biçimidir sf.124

*

seksek oynarken yerde sürüp fırlattığın taşım ben! Sf.127

*

cehennemde yüz yok

bitkiler, hayvanlarla konuşmuyor.

-

eriyen sadece kemik.. kalplerim kalacak..

ölümümden zırnık koklatmam toprağa!

kanamalı bir hasta için acele kin aranacak.. sf.130

*

telifi ödenmemiş hayatlar adına. Sf.168

*

bir ölüm, bir ölüme düş diye göründüyse sf.170

*

ben, sütüne hırs karışmış bozbozuk bir acıyım. Sf.171

*

-“denizin hangi yaralarından

düşmüştür deniz kabukları” sf.179

*

parçalanmış bir cesede tabut oldu valiziniz sf.185

*

o zaman karşı konulmaz ruhlarla

                       değişiriz üstümüzdekileri sf.186

Taylan Köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder