31 Mayıs 2012 Perşembe

ayrılık...

ayrılıkların bir tek nedeni var: 
artık onunla sevişmeyi istememek.
gerisi insana yakışır
bir tek neden bulma gayreti.
pakize suda

taylan köken

30 Mayıs 2012 Çarşamba

yanlış zaman...

hayat öyle lanet bir şey ki; 
ya yanlış zamanda doğru insanı karşına çıkarır, 
ya da yanlış insanla, zamanını harcatır... seneca

taylan köken

29 Mayıs 2012 Salı

(b)oyun...

evin başı erkektir; 
ama kadın da boynudur. 
unutmayın ki 
boyun ne tarafa 
gitmek isterse 
baş o tarafa döner...
 anonim

taylan köken

28 Mayıs 2012 Pazartesi

son kez...

insanın sevdiğini son kez görmesinden daha kötü olan tek şey;
onu son kez gördüğünü biliyor olmasıdır... paul auster

taylan köken

26 Mayıs 2012 Cumartesi

zincir...

evliliğin zincirleri öyle ağıdır ki, 
taşımak için kimi zaman iki, 
kimi zaman üç kişi gereklidir... 
alexander dumas

taylan köken

25 Mayıs 2012 Cuma

en üstünü...

akıl akıldan üstündür!
fakat tabi üstün olan
daima "benimkisi".
pakize suda

taylan köken

24 Mayıs 2012 Perşembe

23 Mayıs 2012 Çarşamba

neyine...

neyine bağlandım ki bu kadar; 
bana bakmayan gözlerine mi,
yoksa benim olmayan kalbine mi?
özdemir asaf

taylan köken  

22 Mayıs 2012 Salı

21 Mayıs 2012 Pazartesi

20 Mayıs 2012 Pazar

plan...

gelecek şimdiyle aynı malzemeden yapılmıştır... 
simone weil

taylan köken

19 Mayıs 2012 Cumartesi

18 Mayıs 2012 Cuma

ada...

hiç kimse bir ada değildir, 
tek başına. herkes bir parçasıdır anakaranın, 
yani bütünün, asıl olanın... 
werner biermann

taylan köken   

17 Mayıs 2012 Perşembe

ayakta kalmak...

dost sutyen gibidir; 
her zaman seni dik 
ve ayakta tutar...

taylan köken 

16 Mayıs 2012 Çarşamba

aşk yumurtası...



12 nisan 2012 sabahı kahvaltımız... 
aşk ile yapılan kahvaltı bu olmalı...

taylan köken

15 Mayıs 2012 Salı

martı...

RICHARD BACH
MARTI / ROMAN / SAY / 1984 / 91 sayfa

Richard Bach Amerikalı bir uçak pilotudur. Daha sonra pilot eğitmenliği ve serbest gazeteciliğe başlar. Ömrünün sonuna kadar yazmaya devam eder.
Martı, filmi de yapılan kısa bir roman türüdür. Özgürlüğü arayan insanoğlu için bir yol göstericidir Martı Jonathan Livingston… Bir martı bunları yapabilirse, insan niçin yapamasın… İşte roman bunu anlatır.
Sanırım iyi bir ilk gençlik romanı olarak okunmalıdır.

Sayfa 12’den kısa bir alıntı yapacağım…

Bilirsiniz ki, martılar hiçbir zaman sendelemez ve öyle düşüvermezler. Havada denge yitirip düşüvermek onlar için bir utanç, bir yüzkarasıdır.
Ama Martı Jonathan Livingston utanmadı bundan; o ters kavisini bir kez daha çizebilmek için kanatlarını gerdi ve yavaşladı. Sıradan bir martı olmadığını gösterdi böylece.

Taylan Köken

14 Mayıs 2012 Pazartesi

kayıp...

"kaybettik sandıkların, 
kurtulduklarındır belki. unutma, 
kimi gittiği yeri mutlu eder, 
kimi terk ettiği yeri..." 
oscar wilde

taylan köken

13 Mayıs 2012 Pazar

seçenek...

neyin, kimin, "iyi" veya "kötü" olduğunu 
dönemin muktedirleri belirliyor... 

taylan köken

12 Mayıs 2012 Cumartesi

hayallerim...

"artık hayallerim suya düşecek diye kaygılanmıyorum 
çünkü, onlar düşe düşe yüzmeyi öğrenmişler..." 
cemal süreya

taylan köken

11 Mayıs 2012 Cuma

yalnızlık...

"sen bana mı soruyorsun yalnızlığı sever misin diye? 
ben ki; çayı bile iki şekerli içerim, 
birlikte erisinler diye..." 
sunay akın

taylan köken

10 Mayıs 2012 Perşembe

özledim...

"özledim... 
söyleyeceklerim bu kadar, 
kısa ve derin..." 
cemal süreya

taylan köken

9 Mayıs 2012 Çarşamba

feylesof...

kitap okuma oranı yüzde 4,5 
ama televizyon izleme oranı yüzde 94 olan bir milletin, 
nihat doğan gibi filozofu olur... 

taylan köken

8 Mayıs 2012 Salı

güz sancısı...

YILMAZ KARAKOYUNLU
GÜZ SANCISI / ROMAN / SİMAVİ / 1992 / 190 sayfa

Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olan Karakoyunlu Devlet Planlama Teşkilatında görev aldıktan sonra, özel sektöre geçer ve genel müdürlük, koordinatör, yönetim kurulu üyeliklerinde bulunur. 1995 yılında Anavatan Partisinden milletvekili olur ve Ecevit kabinesinde bakan olarak yer alır. Bugünlerde Habertürk gazetesinin İzmir ekinde köşe yazıları yayınlanıyor.
1990 yılında yayınladığı “Salkım Hanımın Taneleri” romanı ile Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanmıştır.
Güz Sancısı romanı yakın zamanda sinemaya da uyarlanmıştır. İzmir Suikastı, Varlık Vergisi gibi yakın tarihimizin önemli olaylarının gelmiş olduğu 6/7 Eylül Olayı’nı anlattığı romanı gerçekten ilgi çekicidir…
Daha önce Salkım Hanımın Taneleri romanı da beni etkilemiştir.

Kitaptan devam edelim:

-Siz insana şehvet değil; saadet veriyorsunuz, Madam!
Şehvet verenlerin gözlerinde izzet-i nefse rastlayamazsınız… sf:10
*
Eski Yunan tanrıları, hem tanrıçaları, hem insanları döllerdi… sf:17
*
İnsanda mana nedir, o yüzde gördüm. Sf:22
*
-Madam Rhea! Affet beni, ama kafamdaki dengeyi kurmak için bilmek zorundayım. Babamla yattın mı?
Madam Rhea, Behçet’in koluna daha sıkı sarıldı, bu sevimli çocuğun yanaklarına uzanıp öptü:
-Bir keresinde bir köprü uzattım, geçmedi. İkincisinde açıkça istediğimi söyledim; oralı bile olmadı… Dedim ya; annene aşıktı… sf:24
*
-Şehrin en berbat tımarhanesi Kuledibi’dir… Burada herkes, başkalarına iyilik yapmak yerine onlara katlanmak zorundadır. Gözünüzü korkutan birisi varsa, ondan kurtulmanın en iyi yolu ona benzemektir. Sf:27
*
-Ölüm bazen dorukta, bazen çukurdadır; ama, hep bir adım ötemizde durur… sf:39
*
Söylenecek şeyin zamanı doğru seçilmişse, çığlık ya da fısıltı fark etmez… sf:85
*
-Cenneti düşünmek için yaşın henüz çok genç. Bir asude bahar için ömrün mevsimlerini sakın feda etme. Sf:98
*
Olan oldu. Çirkin bir yılan soktu bizi… Bahçeye bir yılan girdi diye bağları bozmaktan geri duramayız. Hayatın bereketi önünde duruyor… sf:178

Taylan Köken

7 Mayıs 2012 Pazartesi

6 Mayıs 2012 Pazar

salkım hanımın taneleri...

YILMAZ KARAKOYUNLU
SALKIM HANIMIN TANELERİ / ROMAN / SİMAVİ / 1990 / 160 sayfa

Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olan Karakoyunlu Devlet Planlama Teşkilatında görev aldıktan sonra, özel sektöre geçer ve genel müdürlük, koordinatör, yönetim kurulu üyeliklerinde bulunur. 1995 yılında Anavatan Partisinden milletvekili olur ve Ecevit kabinesinde bakan olarak yer alır. Bugünlerde Habertürk gazetesinin İzmir ekinde köşe yazıları yayınlanıyor.
1990 yılında yayınladığı “Salkım Hanımın Taneleri” romanı ile Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanmıştır.Güz Sancısı ve Salkım Hanımın Taneleri romanları sinemaya da uyarlanmıştır. İzmir Suikastı’nı ardında Varlık Vergisi meselesini anlattığı kitabı Salkım Hanımın Taneleri romanıdır. Üçleme Güz Sancısı romanı ile devam etmiştir.

Kitaptan devam edelim:

Cumhuriyetin ilk kapitalistleri tahsilli adamlardı. Çoğu İttihat Terakki’nin önde gelen aileleri ile evlilik yapan toprak zenginlerinin çocukları olarak yetişmiş; iyi öğrenim görmeleri için dışarı gönderilmişlerdi.  sf:34
*
İttihatçılık Rumeli’de doğup büyüdüğü için Anadolu’yu tanıyamamış ve pek sevilmemişti. “Hiçbiri geride servet bırakmadan gittiler; namuslu adamlarmış” diye kendi kendine söylendi.  sf:53
*
-Saracoğlu, İstanbul’u Bizans, Anakara’yı da Edirne sanıyor… Bizansı yeniden fethe çıkmış bir Cumhuriyet Yeniçeri’sinin heyecanı bu… Geçer… sf:56
*
-Muvaffakiyet, iyi hedefler seçmek ve bunu başarmaktır. Zaman sana yardımcı olmuyorsa, beklemeyi bileceksin. Bu talih değildir; sabırdır… Sabır insanın içinde azmi yaratır ve büyütür. İnsanları ve hadiseleri hep bu muvaffakiyet için kullanmayı öğrenmelisin. Kimi gün sert ve zalim; kimi gün, eğer icap ediyorsa, alttan alan oynak hisler taşımalısın içinde… sf:84
*
-Çavuş, insan Allah rızası için bir Müslüman ismi okur.
Gülüştüler… sf:96
*
Misal olsun diye söylüyorum. Ben Nimet’i severim. Hem de çok severim. Yalnız benim için değil, herkes için kıymetli kadındır… Erkek adam, hangi kadının kendini sevdiğini koynunda anlar diyorlar ya, aldırma sen o palavralara. Ben kadını ağlarken, gülerken, yatarken, kalkarken değil; erkeğine ders verdiği zaman severim. Nimet, dün bana dersimi verdi. Sf:125
*
Bütün rejimlerde ahlaksızlık görülür. Bu saltanatta da vardı; Cumhuriyet’te de var. Muhtekiri, hırsızı, olmayan bir İstanbul düşünebilir misiniz? Sf:136
*
“Servetin el değiştirmesi, mirasta da olur. Bir servet sınıf değiştiriyorsa, işte o zaman fırsat doğuyor demektir… Her şey altüst olur. Bütün kültürlerin ahlakını değiştiren olay budur.”
---
Kurtlar, kuzunun bol olduğu yeri değil, sahipsiz kaldığı yeri severler… sf:140
İnsanların hakları, farklarından belli olur. Sf:143
*
Üstadım, gel Kadıköy’e kadar yürüyelim. Her şeyde özlediğim deniz kokusu var. Sf:160

Taylan Köken

5 Mayıs 2012 Cumartesi

politika...

"akşam ne yediğini unutan halkın, 
sabah ne dediğini unutan politikacısı olur!" 
met-üst

taylan köken

4 Mayıs 2012 Cuma

çoğunluk (mu?)...

"çoğunluk" sözcüğü, 
"herkes"i kapsamaz... 
pakize suda

taylan köken  

3 Mayıs 2012 Perşembe

ezgili yürek...

RUHİ SU
EZGİLİ YÜREK / KARMA / ADAM / 1985 / 191 sayfa

Mekin Dinçer arşivinden yararlanılarak yapılmış olan bir kitaptır. Ruhi Su’yun şiirleri, yazıları ve konuşmalarını içeren bu kitabı yıllar önce almış ve bir solukta okumuştum.
Devlet zulmünü yıllarca yaşamış, siyasi görüşlerinden dolayı dışlanmış, ekmeğini adeta taştan çıkarmış bir sanatçıdır Ruhi Su… Onun yüreği gerçekten kocaman bir yürek. Bunu aktaran güzel bir kitap…
Bu kitap okunmalı. Elli yıllık sanat geçmişi olan bir ustanın baldan damlaları adeta… Kitaptan sadece kitaba da adını veren Ezgili Yürek şiirini aktaracağım…

EZGİLİ YÜREK

Hangi taşı kaldırsam
Anamla babam
Hangi dala uzansam
Hısım akrabam
Ne güzel bir dünya bu
İyi ki geldim
Süt dolu bir torbayla
Şöylece çıkageldim
Kime elimi verdimse
Döndürüp yüzümü baktımsa
Kısmet kapıyı çaldı
Kör pınara su geldi
Ben şakıyıp durdukça öyle
Gülün kokusu geldi
Bebesi olmayana
Bunalıp da kalmışa
Acılarla yüklü
Dargın yüreklere
Yetiştim geldim
İyi ki geldim.

1977 – sf:15

Taylan Köken

2 Mayıs 2012 Çarşamba

sevmişlik...

elbette hatasız kul olmaz. 
sonuçta herkesin yanlış bir kişiyi sevmişliği vardır...

taylan köken

1 Mayıs 2012 Salı

tümceler...

ORUÇ ARUOBA
TÜMCELER / ANLATI / METİS / 1994 / 109 sayfa

Oruç Aruoba’nın metinlerinin bir kısmını topladığı kitabı. “Bir yerlerden bir zamanlar” alt başlığında topladığı metinleri 1981-1993 yılları arasında yazmış.
Çokluk bulunduğu mekanlarda doğayı izlediği ve notlarını düştüğü metinler bunlar.
Tümceleri “Akşamüstü Tümceleri”, “şuradan-buradan tümceler”, “Boğaz’dan Tümceler” ve “Eski İstanbul Efendisi” başlıklarında toplamış.

Kitaptan devam edelim:

Martılar ile insanların ortaklığı:
Mideleri için çıkardıkları gürültü… sf:13
*
Yaz yorgunu Deniz
-  birkaç bitkin Dalga… sf:25
*
Kimse bilmez benden başka, niye. sf:101

Taylan Köken