6 Şubat 2024 Salı

tarih - yazıcılık üzerine...

 

İLBER ORTAYLI    

TARİH - YAZICILIK ÜZERİNE/ARAŞTIRMA/CEDİT/2009/232 sayfa

Prof. Dr. İlber Ortaylı tarih ve özellikle Osmanlı Tarihi üzerine birçok kitap yazdığı gibi tarih nasıl yazılır sorusuna cevap olarak yazmış olduğu çalışmalar da mevcuttur. Metodoloji üzerine Giriş/Kaynak niteliğinde bir kitap.

İlber hoca, Tarih nedir? Sorusuyla başlıyor kitabına ve devamla; Yunan ve Roma geleneğinde tarih yazıcılığı, Helenistik devirde tarihçilik, tarih ve sosyoloji, Türkiye’de klasik çağın algılanması, Osmanlı tarih yazıcılığının evrilmesi üzerine, Tarih üzerine mülâkat, İstanbul’un fethi ve üçüncü Roma nazariyesi, menkıbe, Türk tarihçiliğinde biyografi inşası ve biyografik malzeme sorunsalı, Cumhuriyet devri tarih yazıcılığının umumi görünümü, Genç okuyuculara -Tarih üzerine-, Türkoloji ve var olmayan bir dal: Oksidentalistik, Cevdet Paşa ve Avrupa tarihi, Osmanlı Kançılaryasında Reform: Tanzimat Devri Osmanlı Diplomatikasının bazı yönleri, Balkanlar ve Batıdan Osmanlı tarihiyle ilgili arşivler ile Rusya tarihi ve arşivleri bölümleriyle devam ediyor…

Gelelim tarih denilince en çok tartışılan konuya; Resmi Tarih’e İlber Ortaylı şu şekilde yaklaşmaktadır:

"Resmi tarih" denen yorum ve tabular dar bir bürokratik kadronun yorum ve terimi değildir. Aksine sokaktaki insanın, yönetilenin tavır ve görüşünün de yansımasıdır. Bir tür mütearife haline gelen, hatta, akide haline getirilen görüşler varsa (ki bunlar yakın tarihe değil eski dönemlere de ait olabilir; ama her zaman ve her yerde yakın tarihte daha çoktur.) bürokrasinin ceberrut yönetiminden çok, vatandaşın bağnazlığına, inatçılığına veya kutsallık anlayışına da bağlıdır. Bu nedenle yakın tarihçi kendisi de bu atmosferin dışına çıkamaz; şayet mutedil bir üslupla tezini savunmazsa gayri ilmi ve hatta ahlak ve şecaat düşkünü bir kalem olarak damgalanır; çok kimse tarafından beğenilen bir yazarın çok da muarızı olabilir,

ama vesikanın gerçeğine bağlı kalana da o nisbette çok itibar edilir. İyi yakın tarihçi eksiksiz tasvir yapandır; bu tasviri şerhle yorumlamaktan çok, seçtiği olayları yan yana getirerek mizansenini (sahneye koyuculuğunu) gürültüsüzce tamamlayan yazar da tutunur. s.143-144.

 Taylan Köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder