1 Ekim 2025 Çarşamba

şehren'is...

 

ENİS BATUR

ŞEHREN’İS / DENEME / LİTARATÜR / 2002 / 152 sayfa

 

Enis Batur’un gezip dolaşmış olduğu kentler/yöreler hakkında almış olduğu notlar, yarı-deneme tadında farklı bakış açıları. Batur’un bu Avrupa kentlerine bakışı her zaman olduğu gibi kendine özgü, yazılarını kendi çekmiş olduğu fotoğraflarla desteklemektedir. Kitabın yazılarla paralel hareket eden kolajı, görsel yanı bence yazarın kontrolünde yapılmakla birlikte, Yetkin Başarır’ın Konsept ve Tasarımda işi ele alışı, özgün bir çalışmayla karşımıza dikiliyor.

 

Kitaptan devam edelim:

 

Tıpkı Kavala gibi, şehir başlarken, kötü selamlıyor Selanik de, Türkiye’den geleni: Kuzeyinden güneyine kan damlayan bir Kıbrıs haritası bekliyor girişte. İnsanın, kalmaya görmeye gittiği bir şehirde, ülkede anadilini konuşmaktan korku duyması, pasaportundaki kimliğin başına dert açabileceği endişesini taşıması orada hareket özgürlüğünü, davranış rahatlığını kısıtlıyor her şeyden önce. Sf.9

 

Bu durumu, sınırı, sınırları çizen –çoğunlukla- muhafazakâr kafa yapısını kabul etmiyorum. Sırf bu yüzden Midilli’ye geçmiyorum. Pasaportum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’i damgası taşıyor diye vize aldığım(!?), para ödediğim yolculuğumun sonunu, liman dairesinde kontrol esnasında beni ülkesine kabul etmeyen zihniyeti reddediyorum. Ben de protesto edip gitmiyorum… Bana hiçbir ülkenin hiçbir kurumu, kendi düşüncesini zorla kabul ettiremez… 

*

Yunancada meteora, yeryüzüyle gökyüzü arasında salınan anlamına geliyor-muş… Sf.11   

*

Her kentin suyu olmalı bana kalırsa, akar ya da durgun suya kıyısı olmayan bir köy, kasaba, şehir farkına varmasa da kurur, zamanla kuruyayazar. Suyun çizdiği, yonttuğu, görkemli biçimler yarattığı Venedik’i, İstanbul’u, Rio’yu susuz kentlerle kıyaslayınca daha iyi anlaşılıyor bu. sf.37

*

İçi doldurulmuş, cansız canlılar. Sf.53

*

Lozan’a, gece çökerken giriyoruz…. Görkemli bir belle époque oteli: Beaurivage (göl kıyısı boyunca sayısız Beaurivage otelinin önünden geçtik bu arada); yanıbaşında Hotel Angleterre, iki yüzyıl önce Lord Byron oturmuş, bir kitap yazmış orada; sonra, göle en fazla sokulmuş yapı, hayalet kulesiyle Ouchy[Uşi] Şatosu. Lozan anlaşması bu şatoda yapılan görüşmelerin sonucunda imzalanmış. Sf.68-69


Taylan Köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder