6 Mayıs 2012 Pazar

salkım hanımın taneleri...

YILMAZ KARAKOYUNLU
SALKIM HANIMIN TANELERİ / ROMAN / SİMAVİ / 1990 / 160 sayfa

Siyasal Bilgiler Fakültesinden mezun olan Karakoyunlu Devlet Planlama Teşkilatında görev aldıktan sonra, özel sektöre geçer ve genel müdürlük, koordinatör, yönetim kurulu üyeliklerinde bulunur. 1995 yılında Anavatan Partisinden milletvekili olur ve Ecevit kabinesinde bakan olarak yer alır. Bugünlerde Habertürk gazetesinin İzmir ekinde köşe yazıları yayınlanıyor.
1990 yılında yayınladığı “Salkım Hanımın Taneleri” romanı ile Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazanmıştır.Güz Sancısı ve Salkım Hanımın Taneleri romanları sinemaya da uyarlanmıştır. İzmir Suikastı’nı ardında Varlık Vergisi meselesini anlattığı kitabı Salkım Hanımın Taneleri romanıdır. Üçleme Güz Sancısı romanı ile devam etmiştir.

Kitaptan devam edelim:

Cumhuriyetin ilk kapitalistleri tahsilli adamlardı. Çoğu İttihat Terakki’nin önde gelen aileleri ile evlilik yapan toprak zenginlerinin çocukları olarak yetişmiş; iyi öğrenim görmeleri için dışarı gönderilmişlerdi.  sf:34
*
İttihatçılık Rumeli’de doğup büyüdüğü için Anadolu’yu tanıyamamış ve pek sevilmemişti. “Hiçbiri geride servet bırakmadan gittiler; namuslu adamlarmış” diye kendi kendine söylendi.  sf:53
*
-Saracoğlu, İstanbul’u Bizans, Anakara’yı da Edirne sanıyor… Bizansı yeniden fethe çıkmış bir Cumhuriyet Yeniçeri’sinin heyecanı bu… Geçer… sf:56
*
-Muvaffakiyet, iyi hedefler seçmek ve bunu başarmaktır. Zaman sana yardımcı olmuyorsa, beklemeyi bileceksin. Bu talih değildir; sabırdır… Sabır insanın içinde azmi yaratır ve büyütür. İnsanları ve hadiseleri hep bu muvaffakiyet için kullanmayı öğrenmelisin. Kimi gün sert ve zalim; kimi gün, eğer icap ediyorsa, alttan alan oynak hisler taşımalısın içinde… sf:84
*
-Çavuş, insan Allah rızası için bir Müslüman ismi okur.
Gülüştüler… sf:96
*
Misal olsun diye söylüyorum. Ben Nimet’i severim. Hem de çok severim. Yalnız benim için değil, herkes için kıymetli kadındır… Erkek adam, hangi kadının kendini sevdiğini koynunda anlar diyorlar ya, aldırma sen o palavralara. Ben kadını ağlarken, gülerken, yatarken, kalkarken değil; erkeğine ders verdiği zaman severim. Nimet, dün bana dersimi verdi. Sf:125
*
Bütün rejimlerde ahlaksızlık görülür. Bu saltanatta da vardı; Cumhuriyet’te de var. Muhtekiri, hırsızı, olmayan bir İstanbul düşünebilir misiniz? Sf:136
*
“Servetin el değiştirmesi, mirasta da olur. Bir servet sınıf değiştiriyorsa, işte o zaman fırsat doğuyor demektir… Her şey altüst olur. Bütün kültürlerin ahlakını değiştiren olay budur.”
---
Kurtlar, kuzunun bol olduğu yeri değil, sahipsiz kaldığı yeri severler… sf:140
İnsanların hakları, farklarından belli olur. Sf:143
*
Üstadım, gel Kadıköy’e kadar yürüyelim. Her şeyde özlediğim deniz kokusu var. Sf:160

Taylan Köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder