ZEKÂİ GÜNER
MİLLİ MÜCADELE
BAŞLARKEN TÜRK KAMUOYU / ARAŞTIRMA / KÜLTÜR BAKANLIĞI / 1999 / 255 sayfa
Zekâi Güner
yazmış olduğu bu kitap konu itibariyle kaynakça oluşturacak kadar değerli bir
kitaptır. Bu konuyu daha önce inceleyen bir yazar olmamıştır. Zekai Güner
kaynakçasında yararlanmış olduğu belgeleri orijinallerinden çalışmıştır. Bu
yüzden de kitabın değeri daha çok artmaktadır.
Kitap önce
“Umumi efkâr” yani Kamuoyu nasıl oluşturulur maddeleriyle başlamaktadır. Bu
bölüme baktığımızda günümüzde oluşturulan imajlar, siyasi bakış açılarının
basın yoluyla yönlendirilmesi gibi birçok meselenin 1919 yılında da keşfedilmiş
olduğunu anlarsanız…
Ardından “1919
yılı Türk Basını”; “İstanbul” ve “Anadolu” Basınları, “Milli Mücadele’den Yana
Olan Gazeteler”, “Milli Mücadele’ye Karşı Olan Gazeteler” olmak üzere alt
başlıklar incelenmektedir.
Yine bu
bölümde 1919 yılında Milli’likte mangalda kül bırakmayan zihniyetler, yaklaşık
yüzyıl geçmesine rağmen Milli’lik deyince, ülkeyi teslimiyetçilik zihniyetiyle
yönetmeye devam etmektedirler.
Mondros
Mütarekesi’nin Sonuçları, Kamuoyu Yansımaları, Osmanlı içindeki
gayrimüslimlerin yaptıkları burada kısaca aktarıldıktan sonra sıra;
“1919 yılında partiler
(Fırkalar) ve Beyannameleri” gelmektedir. Ardından “1919 yılı Cemiyetleri ve
Beyannameleri” gelmektedir. Fırkalar ve Cemiyetler Kamuoyu oluşturmak ve yandaş
yani bir tarafı seçmek zorundadırlar. Aslında o günün şartlarında İstanbul’a
yakın olanlar Padişahın da mevkiini koruyan bir Osmanlı İmparatorluğunun
saadetini istemesi kadar doğal bir şey olamaz. Oysa sırf kendi çıkarları içinde
yer yer padişahı, yer yer de padişah dışında kalanları destekleyeceklerdir.
Mesela basittir; Memleket elden gidiyor… Üzerine taştırma yapılacak, sen
haklıydın, ben haklıydım kavgasının olamayacağı bir memleket kalmayacak. Gün,
birlik olma, gün kısır tartışmaları bir kenara bırakma günüdür. İşte 1919
yılında Anadolu’da başlayan Milli Mücadele öncesi kurulan bir cemiyet
bildirgesi dikkat çekicidir:
Günümüz
zihniyetiyle çelişmediğinden dolayı 19 Şubat 1919 tarihinde İskilipli Mehmed
Atıf Efendi önderliğinde İstanbul Medreselerinde görev yapan müderrislerin
kurmuş olduğu Teâli-i İslâm Cemiyeti ve Beyannamesi’ni önemli bulmaktayım.
Keşke Padişahlarının arkasını kurtarmak için cemiyet kurup laf üreteceklerine
Samsun’a onlar çıksaymış…
Bu tartışma
çok uzun bir tartışma… Yüzyıldır halledemiyoruz. Bu kafalarla hallolmaz, siyasi
tartışma mezesi yapılır…
Taylan
Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder