29 Aralık 2020 Salı

coğrafya...

 

STRABON

COĞRAFYA / TARİH / ARKEOLOJİ VE SANAT / 1991 / 296 sayfa

Coğrafya denilince akla ilk gelen antik dönem yazarı Amasyalı hemşerimiz, coğrafyacı ve tarihçi Strabon’dur. Tüm çağları aşarak günümüze ulaşan Geographika eseri tarih ve arkeoloji biliminde çalışan veya meraklılarının kütüphanesinde başköşede durması gereken kitaptır. On yedi kitaptan oluşan bu külliyatın ülkemizi ilgilendiren kısmı, Anadolu alt başlığıyla, sayın Prof.Dr. Adnan Pekman tarafından dilimize kazandırılmıştır. Strabon’un 12. 13. ve 14. Kitapları Anadolu coğrafyasını anlatmakta ve kitabın içeriğini oluşturmaktadır.

Strabon bilgileri, uzun yıllar yabancı kaynaklardan yararlanılarak kullanılmıştır. Bu bakımdan yetkin ellerin çevirisiyle meraklıların ilgisine sunulması çok önemlidir. Nezih Başgelen’in sahibi olduğu Arkeoloji ve Sanat Yayınlarını bu çalışmasından ötürü kutlamak gerekiyor.

Üzerinde oturmuş olduğumuz toprakların, tarih öncesi dönemden günümüze gelene dek taşımış olduğu kültürel mirasın önemini kavramak için, bu tür antik yayınlardan faydalanmak oldukça önemlidir. İnsanın varoluşuyla birlikte tarih başlar ve tüm uygarlıklar kültürel birikimlerini ve etkileşimlerini kuşaktan kuşağa aktarır. Anadolu coğrafyasının taşımış olduğu bu çok değerli mirasın bir kısmını reddederek ve/veya bir kısmına sahiplenerek bir yere varamayız. Siz sahip çıkmaz, bu mirası tanımaz iseniz, başkaları gelip sizin yerinizi alıverir.

Strabon geniş külliyatında, batıda Atlas Okyanusundan başlayıp, doğuda İndus nehri ile sonlanan bir coğrafyanın bilgisini aktarmaktadır. Eserinin önemi sadece coğrafi bilgiler vermez; ele aldığı bölgeyi aktarırken oranın tarihçesini de bize aktarır. Bu alanda günümüze kadar gelmeyen 47 ciltlik ayrı bir çalışması da vardır. MÖ.64-63 yıllarında Amaseia’da varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğan Strabon, imkânları sayesinde bolca geziler yapmıştır. Roma döneminde yaşayan vatandaşımızın, antik dönemi en iyi yansıtan eserlerden birini kaleme almış olması ve bu eserin günümüze dek ulaşması sanırım en büyük şansımız.           

Taylan Köken

27 Aralık 2020 Pazar

assos...

 

NURETTİN ARSLAN-BEATE BÖHLENDORF ARSLAN

ASSOS / ARKEOLOJİ / HOMER / 2010 / 180 sayfa

Assos, Kuzey Ege tarihindeki en önemli kentlerden biridir. Edremit körfezine bakan stratejik konumu, bölgede bulunan madenlerin varlığı ve felsefeye vermiş olduğu önem sebebiyle tarihteki yerini almış bir kenttir.

Biga yarımadasının güneyinde, antik Troas bölgesinin ucunda yer alan bu kent, Truva’dan sonra bölgenin ikincil önemdeki en büyük kentidir. Behram köyünün yanında, doğal güzellikleri, eski kalıntıları, taş evleri ve Midilli’yi gözleyen nefis deniz manzarasıyla ziyaretçilerini memnun eden bir turizm alanıdır.

Assos’ta 1881-1883 yıllarında Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından başlatılan kazılar, 1981-2005 yılları arasında Prof. Dr. Ümit Serdaroğlu başkanlığında devam etmiş ve 2006 yılında kitabın yazarı tarafından kazılar devir alınarak günümüze dek devam etmiştir.

Prof.Dr. Nurettin Arslan’ın kazıları, İÇDAŞ’ın desteğiyle yılın on iki ayında devam eden kazılar statüsünde geçmektedir. Bir yıla yayılan kazılarda öncelikli hedef gelen ziyaretçilerin bütün şehri dolaşmasını sağlayan yolların tamamlanmasıdır. Önce bu sağlanırsa hem daha çok ziyaretçi hem de kazılara gelip gidişler daha organize bir hale geliyor.

Kitaba; Ulaşım ve Yakın Çevre başlığıyla giriş yapılıyor. Assos etrafındaki diğer antik yerleşimlerden bahsedilmesi bu kentin çevresiyle olan ilişkisini belirlemek açısından önemli buluyorum. Sonraki bölümler; Assos Tarihi, Antik Kalıntılar, Nekropol, Liman ve Su Kaynakları, Bizans Çağı’nda Assos, Osmanlı Dönemi Kalıntıları ve Seçilmiş Kaynakça ve Sözlük başlıklarından oluşuyor. Elinizdeki bu kitapla kentin tarihine hakim olarak gezip dolaşabilirsiniz. 

Taylan Köken

25 Aralık 2020 Cuma

küçükkuyu...

 

KARMA      

KÜÇÜKKUYU/ ARAŞTIRMA / Ç.O.M.Ü. / 2008 / 136 sayfa

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öncülüğünde, değişik disiplinlerde ilçe ilçe yapılan çalışmaların derlenip toparlandığı, önce sempozyumlar yapılarak sonra da kitabı yayınlanarak, bilim çevrelerine sunulan bu çalışmaları çok önemsiyorum.

Küçükkuyu ilçesi çalışmaları 30 Ağustos 2008 tarihinde gerçekleşen sempozyumda sunuldu ve aynı yıl elimizdeki çalışma yayınlandı. Bu çalışmada Küçükkuyu ilçesinin tarihi, arkeolojik değerleri, sosyolojisi, mübadele araştırmaları, zirai yapısı ve turizmi ile ilgili çalışmalar yer almaktadır. Çanakkale ilinin güneyinde kalan ve Balıkesir ili ile sınırı oluşturan bu ilçenin konumu, antik dönemden bugünlere devam eden tarihi açısından ilgi çekici çalışmaların yer aldığı bir kitap.   

Taylan Köken

22 Aralık 2020 Salı

bozcaada...

 

KARMA      

BOZCAADA / ARAŞTIRMA / Ç.O.M.Ü. / 2008 / 215 sayfa

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öncülüğünde, değişik disiplinlerde ilçe ilçe yapılan çalışmaların derlenip toparlandığı, önce sempozyumlar yapılarak sonra da kitabı yayınlanarak, bilim çevrelerine sunulan bu çalışmaları çok önemsiyorum.

Bozcaada ilçesi çalışmaları 25-26 Ağustos 2008 tarihlerinde gerçekleşen sempozyumda sunuldu ve aynı yıl elimizdeki çalışma yayınlandı. Bu çalışmada Küçükkuyu ilçesinin tarihi, arkeolojik değerleri, sosyolojisi, üzüm araştırmaları, zirai yapısı, halk hekimliği, coğrafi ve jeolojik yapısı, biyolojik değerlendirmesi ve turizmi ile ilgili çalışmalar yer almaktadır. Çanakkale ilinin batısında kalan, ilin Gökçeada’dan sonra ikinci büyük adası olan ilçenin konumu, antik dönemden bugünlere devam eden tarihi açısından ilgi çekici çalışmaların yer aldığı bir kitap.   

Taylan Köken

21 Aralık 2020 Pazartesi

ayvacık...


             KARMA      

AYVACIK / ARAŞTIRMA / Ç.O.M.Ü. / 2008 / 341 sayfa

 Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi öncülüğünde, değişik disiplinlerde ilçe ilçe yapılan çalışmaların derlenip toparlandığı, önce sempozyumlar yapılarak sonra da kitabı yayınlanarak, bilim çevrelerine sunulan bu çalışmaları çok önemsiyorum.

Ayvacık ilçesi çalışmaları, 25-31 Ağustos 2008 tarihlerinde gerçekleşen sempozyumda sunuldu ve aynı yıl elimizdeki çalışma yayınlandı. Bu çalışmada Ayvacık ilçesinin tarihi, arkeolojik değerleri, kazıları, eğitim araştırmaları, zirai yapısı, turizmi, el sanatları ve biyolojisi ile ilgili çalışmalar yer almaktadır. Çanakkale ilinin güneyinde kalan bu ilçenin konumu, antik dönemden bugünlere devam tarihi açısından ilgi çekici çalışmaların yer aldığı bir kitap. Serinin diğer çalışmaları gibi bu kitap da bilgi açısından sizi tatmin edecektir.  

Taylan Köken 

20 Aralık 2020 Pazar

râbia hatun...

 


            ENİS BATUR         

RÂBİA HÂTUN / ARAŞTIRMA-ŞİİR / YKY / 2000 / 174 sayfa

Enis Batur’un –geçte olsa- keşfettiği bir başka konu bir başka edebi tartışmadır, Rabia Hatun meselesi. 1948 yılında ortaya çıkan bu tartışmada özellikle İsmail Hami Danışmend ile Nihad Sami Banarlı arasında başlayan edebi tartışmanın, karşılıklı hakaretlerle amacından uzaklaşarak mahkemelere gitmesi de konuyu bir hayli ilginç kılmaktadır. Konuyu uzatmaya niyetim yok; sadece gelişimi hakkındaki bilgileri çok kısa olarak sizlere aktaracağım. Ayrıntıları detaylı incelemek isteyen kişiler bu kitabı satın alarak konuya vakıf olabilirler.

Rabia Hatun, İsmail Hami Danışmend’in erken yaşta ölen eşi Nazan (Danışmend) Hanıma ait şiirlerdir. İsmail Hami Bey, isim vermeden –eşinin isteği üzerine- bu şiirlerden birkaçını dost sohbetlerinde “bakın ne buldum” diyerek arkadaşlarına okur. Birkaç beyitlik bu divan tarzında yazılan şiirler beğenilir ve kulaktan kulağa yayılır. Piyasada Rabia Hatun hakkında hiçbir bilgi, şiir ve tanım yokken gizli bir üne kavuşur. İsmail Hami Bey de sesini çıkarmaz. Hatta Rabia Hatunun piyasada dolaşan bu birkaç şiiri Erzurum Şairleri seçkisine dahi girer. Bu –gizli- şair 15. yüzyıl şairi olarak dahi nitelenir. 1947-1949 yıllarında yayınlanan Aile Dergisi’nde bu şiirler diğer ilave şiirlerle birlikte neşredilince kızılca kıyamet kopar. Nihad Sami Banarlı: “Bu şiirlerin değil 15. yüzyıl bugünün şiiri olduğunu ve kafiye bakımından da eksik olduğunu” iddia eder. 1948 ve 1949 yıllarında bu tartışma bir hayli sertleşir ve uzar. Sonuçta İsmail Hami Danışmend: “Şiirlerin erken yaşta vefat eden eşine ait olduğunu ve bunu daha önce de dost toplantılarında söylediğini” belirterek kapa(t)mak ister. İddialara şiirleri karısının değil İsmail Hami beyin yazdığı savları da bu açıklamadan sonra eklenir. Nihayetinde konu kapanır kapanmasına ancak hala Rabia Hatunun yaşadığına inananlar yok değildir…

Sonuç olarak belli bir dönem edebiyatımızda yer alan bu tartışma-lar- aslında geleneksel şiir tartışmalarından kopuşun son sesleridir. Tartışmayı yapan kişilerin Osmanlı tarihi ve edebiyatı üzerine tartışan konuşan son değerli müellifler, hocalar olması da konunun diğer dikkat çekici tarafıdır.

Kitapta: Dönemin tartışmalarını ve şiirlerin tamamını görebilirsiniz. Bu tartışmalar üzerinden yukarıda bahsetmiş oluğum analizleri sizler de yapabilirsiniz. Kitabın alt başlığı “Tuhaf Bir Kıyâmet” + Kırkbir Şiir şeklindedir. İlk yazıyı hazırlayan Enis Batur’a aittir.

Kitaptan:

Bir kâsedür alav dolu gönlüm, yanâ yanâ

Men tâ senün yanunda dahî hasretem sanâ

Yaşlar dökende söndüremez âteşîmi sû:

Sunsan elünle kaanumu içsem kanâ kanâ! S.134

*

Bûy-i gül bir peyâmdır andan,

Dem-i bülbül selâmdır andan;

Yüreğin sîne içre dem çekişi!

Bir nihânî kelâmdır andan! S.156

*

Aslı yok bir hayâldir cânân,

Şekl-ü-reng-î muhâldir cânân!

Bulamazsın cihânı devr etsen:

Bir görünmez cemâldir cânân! S.168


Taylan Köken

18 Aralık 2020 Cuma

yunan ve roma mitolojisi...

            


            COLETTE ESTIN-HELENE LAPORTE

            YUNAN VE ROMA MİTOLOJİSİ/ARAŞTIRMA/TÜBİTAK/2003/254 sayfa

İlk basımı 2002 yılında yapılan kitap 2003 yılına gelindiği zaman 8. basımını gerçekleştirmiştir. Görsel bakımında zengin, illüstrasyon ve diğer çizimlerle zenginleştirilen ve küçük boyutuyla (cep kitabı) her zaman yanınızda taşıyabileceğiniz bir çalışma olmuş.

Musa Eran tarafından çevrilen kitabın orijinali 1987 yılında Paris’te Gallimard yayınları tarafından basılmıştır.

Derli toplu bilgileriyle adeta bir mitoloji özetidir diyebiliriz. Meraklısına farklı pencereler açarak, tarihe ve mitolojiye merak uyandırması beklenebilir.    

Taylan Köken

16 Aralık 2020 Çarşamba

çocukluk...

DÖRT YAPRAKLI ÇİÇEK

Çıkamaz çocukluğundan dışarı;
Kimse.
Kardeşliğimiz bundandır,
Mavi sularla binlerce yıl.
Fazıl Hüsnü Dağlarca

taylan köken


 

15 Aralık 2020 Salı

anadolu'da persler...

            

            SEVGİ SARIKAYA          

ANADOLU’DA PERSLER/TARİH/ARKEOLOJİ VE SANAT/2018/579 sayfa

Sevgi Sarıkaya’nın kitabı Anadolu tarihinde çok az işlenen ve genellikle matbu bilgilerle geçilen bir dönem olarak anılmaktadır. Açıkçası bu konuda –benim gördüğüm- rastlamış olduğum en kapsamlı çalışma diyebiliriz. Sevgi hanımın kitabının tam adı Anadolu’da Persler Daskyleion Satraplığı’dır. Yazar sadece Pers dönemini aktarmaz. Bölgemize (Adramytteion Körfezi) hükmeden Daskyleion (Bandırma-Ergili Köyü) Antik Kenti merkezli bir Pers Satraplık merkezidir.

Kitabın nüvesi Sevgi Sarıkaya’nın 2015 yılında Akdeniz Üniversitesinde vermiş olduğu doktora çalışmasıdır. Dört yıllık bir çalışmayla, Pers Sistemi Perspektifinde Bir Satraplık Merkezi Daskyleion doktorasını verir. 2017 yılında Oxford Üniversitesi kütüphanesinde altı ay kadar süren çalışmalar sonrası kronoloji tamamlanmış ve kitap yayına hazır hale gelmiştir.

Klasik Dönem Anadolu’sunda Doğu ve Batı arasındaki iktidar ilişkilerini çok yönlü mercek altına almaya çalışan kitap, Pers/Akhaimenid Tarihi ve Pers eyalet sistemi üzerine detaylı bir çalışma olması amaçlanmıştır.

Bu geniş tutulmuş detaylı çalışmanın, araştırmacılar için kılavuz niteliği taşıyacağı ve kaynak kitap listelerinde yer alması gerektiğini düşünüyorum.     

Taylan Köken