11 Ekim 2020 Pazar

kitap-lık 192...

KİTAP-LIK / DERGİ  / YKY / 2017 / 168 sayfa

 Dergi Yusuf Çağlar’ın Bir “Garip” fotoğrafın tarihi isimli yazıyla başlıyor. Fotoğraf meşhur: 1932 yılı sonbaharında, Ankara Zafer Parkı’nda bir banka oturmuş olan dört adamın fotoğrafı. Bu adamlar şiirde Garip akımıyla birlikte büyük bir devrim gerçekleştiren şairleri bir arada gösteren (benim bildiğim) tek fotoğraf. Orhan Veli Kanık, Şinasi Baray, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday.

*

Oğuz Demiralp’ten Edip Cansever Üzerine Konuşma Notları, Cansever şiiri üzerine detaylı bir çalışma olarak ilgi çekici: Cansever, çökkünlük, melankoli, yalnızlık, can sıkıntısı, iletişimsizlik gibi insanın kara hallerini, yaşamını geçirdiği ve yapıtına yansıttığı dar coğrafyada derinlemesine ele alır. Sf.12 Güzel tespit.

*

Yazmayı sürdürmek, her gün her gece. İşte hepsi bu. Peter Laugesen sf.43

*

Dikkatli araştırmacılar severim: Fırat Bircan’ın Nahid Sırrı Örik’in İlk Hikayesi: “Kin” üzerine bir araştırması ve hikayenin yeni yayınını ilgi çekici. Fransa’da yazılarını yayınlamaya başlayan Nahid Sırrı’nın bu ilk öyküsü olduğu düşünülen Kin ilk olarak Fransa’da 1918 yılında sonra ise Türkiye’de 1928 yılında yayınlanacaktır.

*

Mehmet Rifat’tan Ahmet Cemal, Yazko Çeviri ve Dil Yazıları isimli çalışma dikkat çekici.

*

Necmi Sönmez’in Yüksel Arslan’a Veda Mektubu iki eski dostun sonradan vedalaşması gibi. Muhakkak, çoğu zaman eksik kalır bir şeyler.

*

Uğur Kökden’in Marmara Adası (Topağacı, Temmuz 1996) günlüğü.

*

Babil Kulesi bölümünde Bengü Vahapoğlu ile Semra Aktunç’un “Öykü yazmak için gün ışığı ararım” söyleşisi. Semra hasretle Hulki Aktunç’u arıyor. Aranmaz mı?

Taylan Köken

4 Ekim 2020 Pazar

midilli'nin işgal günlüğü - 1912

İDRİS BOSTAN      

MİDİLLİ’NİN İŞGAL GÜNLÜĞÜ -1912- /ARAŞTIRMA/KÜRE/2010/126 sayfa

 Prof. Dr. İdris Bostan hocanın, yazmış olduğu kitaplar neredeyse alanının tek tarih ve araştırma kitaplarıdır. Osmanlı Denizciliği, deniz savaşları ve adalar tarihleri üzerine çok değerli çalışmalar kaleme almıştır.

Midilli Adası 1462 yılında İstanbul’un fethinden sonra çok kısa bir çarpışmayla ele geçirilmiş ve uzun yıllar Osmanlı hâkimiyetinde kalmış, adeta Çanakkale girişinden önce Ege Denizini kollayan bir liman/kale görevini görmüştür.

1912 yılına gelindiğinde ise sürekli toprak kaybeden ve etrafındaki tüm ülkelerle uzun yıllardır savaş halinde olan, yetmezmiş gibi Batı’nın diğer büyükbaşlarıyla çarpışan bir ülke konumundadır. Osmanlı dünyanın en önemli kilit noktalarından biri olan, Anadolu’nun üzerinde oturmuş, etrafında bulunan her toprak parçasına kendi emniyeti için bir önem ve anlam yükleyerek, dönemin en büyük güç sisteminin gerektirdiği şekilde yaklaşmıştır. Ancak zaman için çıkarların niteliği değiştiğinde, güç odakları ve kontroller başkalarının eline geçtiğinde, dünyanın en büyük emperyali dahi olsanız işler sizin için hızla değişmeye başlar. İşte Midilli’nin elimizden çıkışı kısaca böyle özetlenebilir.

Midilli Adası elimizden çıkarken, toplumun en çok zarar kısmı reaya olacaktır. Devletin çoğu zaman büyük çıkarlarından haberi dahi olmayan, günlük yaşam telaşı içinde çoğu kez karın tokluğuna çalışan bu kesimin evleri yakılıp yıkılacak, diğer bir vatandaş gurubumuz olan Gayrimüslim Rum tebaa tarafından kıyıma uğrayacaktır. Kitapta işgalin uluslararası antlaşmalara ve verilen sözlere rağmen nasıl gerçekleştiği okunabilir.

Midilli Adasının Anadolu’daki kolu bacağı olan Ayvalık ile olan bağlantısı ve işgal için yapmış oldukları işbirliği ayrıca farklı okumaları gerekten tarafıdır.        

Taylan Köken

2 Ekim 2020 Cuma

demirci akıncıları...

İBRAHİM ETHEM AKINCI

DEMİRCİ AKINCILARI / ANILAR / T.T.K./ 1978 / 470 sayfa

Kurtuluş Savaşı mücadelesinde yapmış olduklarıyla kahramanlaşan birçok önemli şahsiyet vardır. Bu kahramanlar aynı zamanda yeni kurulan bir ülkenin kurucu kadrolarında da yer almışlardır. İbrahim Ethem Bey bu kişilerin başında gelmektedir. Eski valilerimizden olan İbrahim Ethem Akıncı Kurtuluş Savaşı’nda yaşadıklarını düzenli olarak not etmiş, yapmış olduğu resmi yazışmaları bir kenarda toplamış ve bunları sonradan oğluna teslim etmiş. İbrahim Beyin oğlu avukat Burhan Cahit Akıncı’da bu belgeleri Türk Tarih Kurumu’na emanet etmiştir.

Anadolu işgali başladığında Manisa’nın Demirci ilçesi kaymakamı olan İbrahim Ethem Bey bölgeden toplamış olduğu bir akıncı müfrezesiyle Yunan işgalcileriyle gerilla savaşı yapmıştır. Kitap bu çarpışmaları günü gününe aktarırken, verilen mücadelenin önemini göstermesi açısından eşsiz bir arşiv niteliğindedir.

Anıları gören Mareşal Fevzi Çakmak bu anıların düzenli bir özetinin çıkarılmasını ve yayınlanmasını rica etmiştir. Anıların ilk sürümü, Genelkurmay Başkanlığı Yayınları tarafından 208 sayfa olarak 1936 yılında basılır. Bu ilk sürümden yararlanarak daha da kısaltılan anılar 1970 yılında 128 sayfa olarak Yeni İstanbul Yayınları tarafından tekrar basılmıştır.

Bu tür günü gününe yazılan anı çok az olduğu için Türk Tarih Kurumu anıların tümünü basmaya karar verir. 1978 yılında yayınlanan kitabın içindeki birçok dizgi hatası kitabın sonuna ilave edilen doğru-yanlış cetveliyle düzeltilmeye çalışılmıştır.

İşgal sonrası Ayvalık’a giren ilk birliklerden birinin başında olan İbrahim Ethem Bey işgalin sona ermesiyle birlikte çok kısa bir dönem Ayvalık’a kaymakam olarak görevlendirilmiştir. Bu bakımdan kitap ayrıca dikkatimizi çekmiş ve İbrahim Ethem Beyin anılarında yer alan bölgemizle ilgili konuları “İbrahim Ethem ve Ayvalık” isimli çalışmamızdan takip edebilirsiniz.      

Taylan Köken