18 Haziran 2011 Cumartesi

bir destan rüzgarı...


alpay kabacalı
bir destan rüzgarı / yaşam / sel yayınları / 1997 / 167 sayfa

 alpay kabacalı dostu arkadaşı yoldaşı yaşar kemal’in yaşamını resimler eşliğinde bize aktarıyor. sel yayınlarının temel taşlar serisinin dördüncü kitabıdır, bir destan rüzgarı…

“anam dedi ki, yuvasından atılmış kuşun yuvası başka kuşa hayretmez.” sf.35

“anasının avutamadığı, babasının büyütemediği hep gelmiş.” sf:60

yaşar kemal, romanlarını önce elyazısıyla yazar. iri harflerle. kurşun kalemle. bir iki sözcüğü değiştirmesi gerektiğinde, silgiyle siler. daha fazla değişiklik yapmak istediğinde o sayfayı yırtar atar, yeniden yazar. sf:84
yaşar kemal titizliğini belirten satırlar bunlar…

ilk geldiklerinde basınköy köy bile değildi. on dakika yürüyor, gecekondular arasından geçip menekşe’ye iniyordu. menekşe’de çok dostlar edindi. balıkçılar, yoksul ama onurlu insanlar. balığa çıktı. Bir tekne bile aldı. menekşe’yi yoğun yaşadı. ve menekşe, menekşe’nin insanları romanlarına, hikayelerine, röportajlarına girdi. sf:95
'kuşlar da gitti' romanında menekşe’nin üstünde yer alan florya koruluğunda saka avlayan avcıları anlatır. zamanında belki bizim başımıza da gelmiş ve incelemişti bizi…

ezme ile süzme ile
yar bulunmaz gezme ile
mezarımı kızlar kazsın
altın gümüş kazma ile sf:105

“son sekiz ay içinde evim üç kere kitap kitap, delik delik arandı. türkiye’de hiçbir kanun artık beni koruyabilecek durumda değil. türk egemen sınıfının kanunları benim lehime işlemiyor. türkiye’de bana her şey yapılabilir, bu kanunsuzluk değildir. çünkü ben halkın yazarıyım.” sf:128

“söz, insanın kendisidir.” sf:143

son söz olarak yukarıdaki satırı seçmiştim. Ama bu kitabın bütününü, yani yaşar kemal’in mücadelesini düşündüğümde, türkiye’de yazarlık yapmanın getirileri ve götürüleri üzerine, sanırım bir mahkeme çıkışı yargıçlara seslenmesi, onun isyanını anlamlandıran, daha belirleyici bir cümle olacaktır...

“ben de sizi mahkum ediyorum!” sf:163

taylan köken 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder