28 Şubat 2012 Salı

esir şehrin insanları...

KEMAL TAHİR
ESİR ŞEHRİN İNSANLARI / ROMAN / İTHAKİ / 2005 / 463 sayfa

Türk yazınının önemli yaratıcılarından biridir Kemal Tahir. Halk dilinde yazmış olduğu romanlarıyla, toplumsal bakış açısıyla, derine hep daha derine inen bakışıyla, gerçekçi toplumsal edebiyatın köşe taşlarındandır.
Esir Şehrin Üçlemesi’nin ilk kitabı olan Esir Şehrin İnsanları hem bir edebiyat şaheseridir, hem bir dönem romanı harikasıdır, hem de tarihsel romanlar içinde bir başyapıttır diyebiliriz.
İlk olarak 1956 yılında yayınlanan kitabı İthaki Yayınları Kemal Tahir’in bütün yapıtları serisinin ilk kitabı olarak tekrar basımını gerçekleştirmiştir.   

Kitaptan devam edelim:

Kadının korkmazından korkarız biz Fransızlar aziz beyim! Bu yüzden, bizim kadınlarımız korkmadıkları yerde bile korkmuş görünürler! Sf: 14
*
Ölüm didinmelerin sükuna inkılabıdır. Sf:36
*
Bizans uyuttu sizi. Çürümüş Bizans, Türklerin canlı ruhunu bozdu, yumuşattı, nasıl derler, pelteleştirdi. Sf: 46 
*
Aslına bakarsanız bu savaşta yenilen Türk milleti değil, Türk devletidir.  Sf:47
*
İngiliz Dostları Derneği mi?
Türkler kurdu. Başında büyük din adamlarımızdan biri var: Sait Molla… Din bilginlerinizin büyüklerinden. Sf: 49
*
İnsan, bir kere tek başına kalmaya görsün! Nerde olsa tek başınadır. Meydan savaşında bile… Sf:69
*
Araplar mezhep kurucusudurlar. Biz Türkler, tarikat kurucusuyuz. Arap mezhepleri sufiliğe, Türk tarikatları tasavvufa dayanır. Tasavvufa göre dünyada her şeyden önce güzellik vardı. İbadet bu güzelliğe tutkunluktur. Bu sebeple Türk’ün bağlanacağı inanç, Allah korkusundan değil, Allah sevgisinden gelir. Sf:81
*
İstanbul’u dolduran büyük camilerin yanına neden böyle sürü sürü cemaatsiz mescit yapılmış? Devrin, bir fermanla baş kesip aynı fermanla bütün bir serveti yağma etmek düzenine çare bulmak için… Her vakıf, din perdesi altında garanti edilmiş bir servetten, güvene alınmış bir mirastan başka bir şey değil… Sf: 115
*
Mahpusun parası pul, karısı dul… Sf:122
*
Yenilmekle, sefilleşmek, her zaman mı bir arada bulunur? Sf: 125
*
Harb etmek eskiden erkekçe bir işmiş. Şimdi insanca bir iş. Sf:140 Bugün ise bir iş! Ülkelerin kalkınmalarını, hesaplarını kitaplarını savaş, sömürü üzerinden yaptığı bir çağdayız…
*
Bir fikir kadınlar tarafından kolayca kabul edilirse o fikir er-geç, yüzde yüz yener. Sf:172
*
Gavurlar, parayı yanlışsız işten kazanırlar. Sf:176
*
Bizim erkeklerimizin, kadınlara karşı, kibirli bir merhameti var. Sf:196
*
Hangi memlekette, erkekler, kadın yardımını küçük görmüşlerse, o memleket mahvolmuştur. Sf:
*
Bizim millet ıstıraba katlanmasını iyi beceriyor da ona karşı gelmesini beceremiyor. Sf:215
*
Her milletin kendine göre davranışı olur. Bizim millet, her zaman kuvvete tapmıştır. Eşkiyadan başka muhalif görmemiş bir memlekette, Avrupa metotlarıyla çalışılır mı? Sf:254
*
Bu dünyada alınıp satılan malların en eskimezi: kadın eti! Bir de YALAN! Sf:279
*
Mahpusluğun anasını, yemekle uyumak ağlatır. Sf:329
*
Sağ gözün karıştığı bir işe, sol gözü karıştırmamak, ancak, ona bir kara bez bağlamakla olur! Acaba, çarşaf, yıllardan beri, Türk kadınlarının olduğu kadar Türk erkeklerinin de gözlerini mi bağladı? Sf:394
*
Çocuk kadının yularıdır. Sf:400
*
Ulan kağıttan ne olurmuş ki? Esrar değil, afyon değil, sustalı çakı değil… Sf:411
*
Kürdü kovalaya kovalaya dövmeli. Sf: 429

taylan köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder