5 Mart 2013 Salı

tarihimizde hayal olmuş hakikatler...

Sait Naum Duhani’nin adını Salah Birsel’in Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu denemesinde anmıştık. Lebon denemesinde yine kendisine rastlıyoruz. Şöyle ki:

1908-1911 yıllarında Paris’te Türk elçisi olarak bulunan Naum Paşa’nın oğlu Sait Naum-Duhani de –ki Sultan Reşat, V.Mehmet adıyla Osmanlı tahtına çöktüğü vakit Saray’dan Paris’e iki tane süslü payton ısmarlanınca bu iş kendisine düşecek ve arabalar alınınca da Sait Naum Efendi onlara padişahtan önce binecektir- Lebon’un önemli kişilerindendir. 


Tarihimizde Hayal Olmuş Hakikatler yazarı Semih Mümtaz S. onu şöyle tanıtır: Sait Duhani Efendi İstanbul’da doğmuştur, ama, babası Naum Paşa Lübnan mutasarrıflığında 10 yıl kaldığı için Sait Duhani’nin çocukluğu da orada geçmiştir. Yıllarca sonra Fransızlar Suriye’de bir şeyler yapmak isteyerek yansız ve oralarca sevilen bir adam aradıkları vakit Sait Efendi’ye Lübnan’da bir devlet başkanlığı verilecekmiş gibi sözler söylerler. Sait Naum-Duhani’nin verdiği karşılık şudur: “Unutmayın ki, ben Naum Paşa adında bir Türk vezirinin oğluyum.” Sf:46
      
Salah Bey Sözlüğü:
Parmakları bulunmak: torpil yapmak, aracı olmak…
Dama demek: gücü kalmayarak bir işi daha ileriye götüremeyecek duruma gelmek…
Benbenlik yoktur: kendini beğenmişlik…
Lafın dümeni: usturuplu, düzgün konuşmak…

Taylan Köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder