Lebon Servetifünuncuların ardından
Fecriaticilerin de buluşma noktası olacaktır. Abdülhak Hamit aralarına karışır
ve Yakup Kadri gibi Lebon’u mesken tutmuştur.
Hamit’in
dahi, daha doğrusu dahiiazam sayıldığı yıllardır onlar. 1927 yılında Resimli Ay
dergisinde Nazım Hikmet putları devirirken Namık Kemal ve Tevfik Fikret’in yanı
sıra onu da tahtından indirecek ve Hamit buna büyük gözyaşları dökecektir. Dostlarına
da: “Ben dahi değilim, vahiyim vahi” demek zorunda kalacaktır. (Vahi: Gereksiz,
anlamsız, boş şey)
Bir gün bir yemekte Hamit, Nazım Hikmet’e
şöyle diyecektir: “Açtığınız kampanya
haklı bir kampanyadır. Biz de gençliğimizde aynı yollardan geçmiştik. Servetifünuncular,
Fecriaticiler de aynı şeyleri yapmıştır. Eskiler yıkılmadıkça yeniler filiz
veremez.”
Hamit, Nazım Hikmet’i yüzüne karşı över ama
evinde arkadaşlarına da şöyle der: “Nazım
Hikmet Bey benden yanlışsız bir sayfa okuyamaz.” Sf:49
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder