Şu
var ki Mithat Cemal Lebon’a geldiği vakit Faik Ali’nin (Ozansoy) tersine cam önünde oturmamaya pek dikkat eder. Cam kenarlarından
sızacak esintiyle hasta olacağında korkar. Pastane kapısının aralık kalmasından
da çok tedirgin olur, ikide bir garsonu çağırarak kapının kapatılmasını söyler.
Mithat Cemal vapurla Kadıköy’e geçerken de aynı titizliği gösterir. Arkadaşları
da bu yüzden ona “Kurander” adını takmışlardır. Yusuf Ziya onun bir otobüs
öyküsünü de anlatır:
-Mithat
Cemal bir gün otomobil bulamamış. Maçka’dan otobüse binmiş. Arkasında camı
açmışlar. Hemen biletçiye buyurmuş: “Camı kapayınız.” Buna dik bir erkek sesi
karşılık verir: “Hava alacağız.” Mithat Cemal ise şu cevabı yapıştırır: “Burası
Çamlıca değil.” Sf:53
Hamiş: Kurander
hava akımı, esinti, cereyan demektir.
Taylan Köken
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder