NÂBİZÂDE NÂZIM
ZEHRA / ROMAN /
BORDO-SİYAH / 2004 / 198 sayfa
Nabizade Nazım
ilk yazarlarımızdan biridir. Tanzimat Dönemi yazarlarından ikinci kuşak olarak
tanımlanan nesildendir. Bu nesilin en önemli özelliği yapıtlarını (şiir veya
düzyazı) siyasetten uzaklaştırmış ve konularını yaşamla
ilişkilendirmişlerdir.
Zehra yazarın
tek romanıdır. Bu yapıtta Gerçekçi-Psikolojik
yapıtlarındandır. Romanda olaylar gündelik yaşamın içine serpiştirilerek
verilmektedir. Gündelik olayların akışında kişilerin psikolojik analizleri
dikkat çekicidir. Dikkat çekici bir ayrıntı da romanın adının Zehra olmasına
rağmen, romanın asıl kahramanının Suphi Bey olmasıdır.
Kitap Kemal
Bek tarafından günümüz Türkçesine uyarlanmıştır.
Kitaptan
birkaç notu buraya aktaralım:
Boğaziçi bir “doğal ve gönül çekici güzel
bir kadın” kadar sevimlidir. Sf:22
*
Düşünmek, sevginin öncüsüdür. Sf:30
*
Nikahım helal, canım azat. Sf:80
*
Aceleye de gerek yok “Kurbağa vararak
vararak demiş…sabırlan koruk helva olur… dut yaprağı atlas…” sf:103
*
Öç almanın zevki, aşk zevkinin tadını
unutturuyordu. Sf:153
*
Pazarbaşı’nda havailer havalanmakta, çanak
mehtapları yakılmakta, arayıcı fişekleri patlamaktaydı. Sandaldakilerin kimi
içiyor, kimi hallenerek bağırıyor, öteden “Oooof of!”lar, beriden “Keman ya seydi!”ler,
şuradan “Nur ol!”lar, öte yandan naralar… sf:159
Taylan
Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder