İLHAN BERK
ENİS BATUR’A MEKTUPLAR / MEKTUP / ÇOLPAN / 2019 / 224 sayfa
Çolpan Kitap’ın
ikinci mektup kitabı yine benim sevdiğim yazarlara denk gelmiş. İlki Ece
Ayhan’dan Enis Batur’a mektuplardı; Hoş
Çakal Hoş Tilki.
İlhan Berk’in
mektuplarının çoğu özel bir istek içermiyor. Çoğunluğunda Enis Batur’u bir
yayın yönetmeni olarak görüp, yazdıklarıyla ilgili isteklerde bulunuyor. Ara
sıra kızıyor, öfkeleniyor Enis Batur’a. Ancak E.B. belli yıllarda uzun Avrupa
seyahatleri yapıyor. Paris’de ev tutup orada yaşıyor, yazıyor. Belki de samimi
olduğu, değer verdiği bu yazarlardan ve bitmeyen isteklerinden uzaklaşmak
istiyor. Eğer günümüz iletişim olanakları 1980’lerde olsaydı ne yapardı E.B.?
Fırlatıp atar mıydı?
İlhan Berk,
E.B.’a 1988’de şöyle diyor “Yahu Enis,
sen insanı deli edersin, bilmem bunu biliyor musun?” Bu serzenişte kısaca
yukarıda aktardığım hemen cevap verememe, geriye dönememe durumları var
muhakkak. Ancak şair şaire 1991 yılına dek küser…
Başka bir
ayrıntıysa İlhan Berk gibi bir üstadın E.B. şiirine, yazılarına ve kitaplarına
göstermiş olduğu iltifatlar. Yer yer hayranlık duygusu ve hatta kıskançlık
sözleri de bu mektuplarda okunmaktadır. Sakın şaşırmayın…
Kitaptan kısa
notlara geçelim:
Gelecek sayılarda Halikarnassos otlarını
yazacağım(Birsel’in dediği gibi insan orta malı şeyler yazmadıkça ünlenmiyor). Sf.23
*
Bir
kuyunun karşısında gizlilik yemini ettiğimiz gibi. Sf.26
*
Biraz sonra çıkacağım İstanbul’u tepmeye. Ne
kenttir bu yahu! Adamın içine içine işliyor. Sf.29
*
Bakkallara düşmüş okul defterleri gibiyim. Sf.30
*
Dünya çok genç. Sf.51
*
“Sözcüklerin anlamları yoktur, kullanımları
vardır.” (J.C. Giroud) sf.58
*
Sevgili Enis, yanıtsız bırakarak beni
çileden çıkarma, acele telefon ya da mektup bekliyorum. Sf.64
*
Şairlerin düşünceleri yoktur. Şiirleri
vardır! İlle bir şey mi çıksın diyorsun: Öyleyse her şeyden ordan çıkmalı.
“Karanlığın sonuna gittim ben”, yeter bu insana. Sf.73
*
Düşünen
şairler gibi düşüncesi olmayan şairler de var: Ahmet Haşim’in, Dranas’ın,
Dağlarca’nın, Necatigil’in düşüncesi yoktur, şiirleri vardır. Sf.75
*
Bütün boyutları, bütün kazıları,
açıklıkları, labirentleri, yeraltları gidilmiş, çizilmiş; bundan böyle (eğer bu
şair ölmez ise) ayrıntılar (sevgili ayrıntılar), kimi dipsular, girdaplar
kalmıştır geriye, oaralara inilir artık! Şairler 30-35, en çok da kırkında
çıkarırlar topraklarının kadastrosunu çünkü. Sonrası? Sonrası mağra yaşamı! Sf.77
*
Şiir
bize yetmeli Enis. O toplantıdan o toplantıya ne diye koşuyorsun her
gün.(Gazetelerde görüyorum?)
Biz şairler susmakla emrolunmuşuzdur,
şiirimiz oradadır. Sf:87
*
Pytgorasçılar kendinden olmayanları ölü sayarlarmış, sağlıklarında da
adamların mezartaşlarını dikerlermiş. Sf:111
*
Her mektup bir insandır. Sf.115
*
“Şiir sesle anlam arasında uzayıp giden bir karasızlık.” Valéry sf.191
*
İspanya’da üç kitabım çıktı ya, telif hakkı almayacağımı söyledim de
öyle bastılar. Paris’te çıkan kitapçı da aynı şeyi söyledi. Kendimizi
küçümsemiyorum.
Türkçe, hapishane, yalnız Türkçe mi? Türk olmak da! Sf.197
*
Şiir vebadır, bulaşmayın. Benim hayatımı cehennem etti. Sf.206
Taylan
Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder