25 Haziran 2020 Perşembe

şiirler...

ATAOL BERHRAMOĞLU
ŞİİRLER 1959-1982 / ŞİİR / ADAM / 1982 / 192 sayfa

Orhan Veli kitabıyla birlikte ilk aldığım şiir kitaplarından biridir. Kitap, Asya-Afrika Yazarlar Birliği Lotus ’81 Ödülü’nü almıştır.

Bu kitabı bir abimiz elinden hiç düşürmezdi. “Bak bu şiiri de harika!” deyip heyecanla okurdu. Sonra o heyecanını hiç kaybetmeden bu şiirleri beste olarak kullandı ve 1985’lerden sonra bir dalga halinde peş peşe albümler çıkaran Özgün Müzik kervanına katıldı.

Muhakkak çoğu kişi bugün onu hatırlamayacaktır bile. Oysa o dönemde ilk albümü 1987 yılında çıktığında bir anda patlamıştı, Arif Kemal. Oysa o bizim sınıf arkadaşımızın abisiydi sadece ve güzel saz çalar, türkü söylerdi. Arif Karakale’ydi gerçek ismi ve 1987 yılında peşpeşe Red Türküleri-1 ve aynı yıl Red Türküleri-2 albümünü çıkardı. 1988 yılında Red Türkleri-3 albümü de gecikmeden geldi. Son albümü yine 1988 yılında Red Türküleri-4 (Anadolu Konserleri) adıyla yayınlandı ve hızlı giriş yaptığı sahnelerden aynı hızla çekildi…

Bu kitabı elime aldığımda ise muhakkak bir daha bir daha okuduğum tek bir şiir vardır ki bu şiir bilgisayarımda kayıtlıdır ve beni en çok etkileyen şiirlerden biridir; belki de benim için bir şiir değil bir manifestodur ki bu şiir bilgisayarımda kayıtlıdır ve beni en çok etkileyen şiirlerden biridir; belki de benim için bir şiir değil bir manifestodur; Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var…

Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir çocuğa
Yasamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yasamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatin sonsuz taze kani

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Taylan Köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder