RONİ MARGULİES
BİLİRİM NİYE YANIK ÖTER NEY / ŞİİR / YKY / 1996 / 47 sayfa
Roni Margulies şiiri hakkındaki düşüncelerimi daha önceki paylaşımlarımda belirtmiştim. Tekrar etmek istemiyorum. Hem siz de etiketten bularak reytingimi arttırmış olursunuz… J Kitaptan:
Bir gün babam “Sıkıntılıyken içki içme” demişti,
“keyifsizken daha kötü eder insanı içki”. Haklıyımış. Sf.16
*
Ne kaçmak mümkün, ne erişmek;
Yaptığımız tek şey kaçınılmazı belki biraz ertelemek. Sf.18
*
MUHASARA
Gökçeada’nın terk edilmiş bir Rum köyü
Nüfus kırk sekiz, en genci yetmiş yaşında.
Oturmuş bir kahvede masalar etrafında,
Çay içip tavla oynarlar takır takır,
Herkes buradaymış, her şey aynıymış gibi.
Köşede balkonu çökmüş o büyük ev
Boş değilmiş, yemek pişiyormuş gibi;
Oğullar Atina’da, kızlar Almanya’da,
Avustralya’da değilmiş gibi yeğenler,
Oyun oynuyormuş gibi çocuklar meydanda.
Bir balkon daha da çökse, biri daha gitse,
Çay içip tavla oynayacaklar takır takır.
Direnecekler. Elden başka ne gelir ki.
Erkekler her an dönebilirmiş gibi tarladan,
Herkes buradaymış, her şey aynıymış gibi.
Bir garip karanlık var ama gözlerinin ardında,
Her an düşebilirmiş gibi tüm savundukları,
Çok uzak değilmiş gibi artık son yenilgi.
Dört bir yanına ulak yollamışlar da dünyanın.
Umutsuzca yıllardır haber bekliyorlar sanki. Sf.34
*
Sokaklarında vor denilmiyorsa bir kentin,
İstanbul değildir, kentim değildir benim.
Beni yaratan bir başka kenttir.
Onu bilir ben, onu söyler,
onu özlerim. Sf.36
*
TOM’UN KEDİSİ
Tom'un kedisi
kalp krizi geçirdi
iki ay kadar önce.
Daha doğrusu,
veteriner öyle dedi.
Ağaçtan düşmüştür bence.
Sağ ön ayağı felç,
aklı hep başka yerde gibi.
Zaten yaşlı bir kediydi.
kalp krizi geçirdi
iki ay kadar önce.
Daha doğrusu,
veteriner öyle dedi.
Ağaçtan düşmüştür bence.
Sağ ön ayağı felç,
aklı hep başka yerde gibi.
Zaten yaşlı bir kediydi.
Yürüyebilsin diye,
o bacağı kesmek gerekti.
Ağır ağır geziniyor şimdi.
Yine çok zaman dalgın sanki,
hareketleri yavaş, kendince,
bazen de ama belli ki keyifli.
Dün gördüm bahçede,
bir kuşa doğru seğirtti,
yalpaladı biraz, doğruldu.
O bacağın yokluğu
hiç aklında değildi belli ki.
Birden aklıma geliverdi:
kalp krizi geçirdi
iki ay kadar önce.
Daha doğrusu,
veteriner öyle dedi.
Ağaçtan düşmüştür bence.
Sağ ön ayağı felç,
aklı hep başka yerde gibi.
Zaten yaşlı bir kediydi.
kalp krizi geçirdi
iki ay kadar önce.
Daha doğrusu,
veteriner öyle dedi.
Ağaçtan düşmüştür bence.
Sağ ön ayağı felç,
aklı hep başka yerde gibi.
Zaten yaşlı bir kediydi.
Yürüyebilsin diye,
o bacağı kesmek gerekti.
Ağır ağır geziniyor şimdi.
Yine çok zaman dalgın sanki,
hareketleri yavaş, kendince,
bazen de ama belli ki keyifli.
Dün gördüm bahçede,
bir kuşa doğru seğirtti,
yalpaladı biraz, doğruldu.
O bacağın yokluğu
hiç aklında değildi belli ki.
Birden aklıma geliverdi:
Kediler de insanlar gibi
çabuk alışıyor demek eksikliğe
eskiden varken artık olmayan
şeylere.
Gençlik. Ölen dost. Eski
sevgili.
Kediler de bizim gibi
yaşayabiliyor demek eksile
eksile. Sf.41-42
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder