16 Ocak 2012 Pazartesi

kuğurmak...

salah bey sözlüğü:

kuğurma(k) : güvercin ötüşü...
vak-vaklama(k) : ördek gibi ses çıkarmak...
kalgıma(k) : sıçramak, kalkmak, şaha kalkmak...
tiz-tiz : tiz (tez). çabuk olmak, hızlı olmak, acele etmek...
koygun: dokunaklı, etkili, içli, acıklı...
avuruna-zavuruna: çok abartılı (bir şekilde) yapmak...
cas-cas yanan bobstiller: ışıl ışıl parıldayan züppe adamlar...
alengirli kızlar: cafcaflı, karışık ve dolaylı, gösterişli, fiyakalı kızlar...
bastonlu abuzettinbeyler: şık giyimli, ama aptal beyzadeler...

parantez:1
bir suat taşer şiirine rastladım... argo yazılmış harika bir şiir. yaşasın internet...














abuzettin bey

toriğini çalıştır kaşalot 
gır geçme 
çaparize gelirsin sonra zıngadak 

kasıntından denizler bulanıyor 
bamya tarlası mı sandın dünyayı 
bak atı alan üsküdar’ı dolanıyor 
her gün ağzın dört köşe 
ama çıngırağı çektiğinin resmidir 
kim dedi sana rüzgara karşı işe 

asma sakal takma bıyık 
behey ıspanakzade 
bu gidişin sonu karanlık 

tenhalarda bocurgat yaparsın 
i
şin gücün haminto
bilirim her taşın altında varsın 

fazla viraj alıyorsun ağır ol 
eşekten düşmüş karpuza dönersin sonra 
aheste çek kürekleri kendine gel 

bu devran böyle kalmaz 
i
mam kayığı yanaştı mı iskeleye
gözünün yaşına bakan olmaz 

baba mirası değildir hayat 
söylemesi benden 
işlet toriğini bay kaşalot  

taylan köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder