ENİS BATUR
IŞIK / DENEME / NOKTÜRN / 2013 / 156 sayfa
Enis Batur’un deneme türündeki bu kitabında, şair ve şiir
üzerine yazıyor bu kez. Her zaman olduğu başka şairlerin şiiri nasıl yazdığını,
kendi kişisel şiir yolculuğu, şiirini nasıl yazdığı üzerine bir denemeler
bütünü. Her kitabında olduğu gibi ucu açık, ucu bucağı uzanıyor bilinmeze…
Kitaptan
devam edelim:
Bir yapıdır da şiir. Tasarlanmış, kurulmuş, yapılmıştır-
gelse bile. (Geldiği olur çünkü, bilinir: Çağrılmamıştır, kayıplardan iner, iniverir.)
Sf.9
*
Şiirin söylendiğini, yazıldığını biliyorum. Atilla İlhan
sözgelimi, mısra mısra önce zihninde çalıştığını, ezberlediğini söylüyor
şiirini. Sonra oturup yazıyor kafasında oluşan şiiri, sonra da üzerinde
çalışıyor. Yahya Kemal’den de bildiğimiz bir çalışma biçimi, üslûbu. Dağlarca,
her sabah beyaz kâğıtların önüne oturuyor, hemen her gün çalışıyor; tıpkı
Victor Hugo gibi. Sf.27
*
Ondan iyi şair
azdır da, iyi okur da azdır. sf.48
*
Senin; şiirin
Kaç santim?
*
Arkamda Atıfet ve
İlhan Usmanbaş oturuyordu. Sf.71
*
İnsan bir kitap
yazarken, kendi başına ve başkalarının başına böyle bir iş açacağı aklına
gelmiyor doğrusu. Kitap yazmak, eninde sonunda bir yalnızlık eylemi. Sf.75
*
Ben sert
bildirileri severim. sf.81
*
Mimarla yazar,
mimarla şair arasında kurulan bağlantı beni çok meşgul eden bir bağlantı. Bir ev
inşa etmekle bir bina inşa etmek arasında inanın hiçbir fark yok. Her ikisi de
iyi kurulmazlarsa çökerler… sf.85
*
Genişçe bir zaman
dilimine yayılıyorsa bir yapıt, onu kuran kişinin ağır ağır kanını kurutuyor,
gövdesindeki her organın neredeyse özsuyundan az ya da çok çekiyor. Sf.92
*
Şiir, gerçekten de
matematikten farklı bir uğraş değil: Sorunu koyuyor, çözümü arıyorsunuz. Sf.108
*
Yahya Kemal tabii,
yolumuz açan odur. 1945-1965 arası yazdıklarıyla Dağlarca, sonra. Ardından,
benim için, Necatigil, Ece Ayhan ve Oktay Rifat gelir. Bu beş şair, şiirimizin
parametrelerini değiştirmişlerdir. Sf.111
*
Baştan beri aynı
şeyi söylüyorum, tenha şiir kavmi için yazmak durumundayız. Sf.115
*
Rimbaud’nun
annesine tavsiyesini bin kere andım: Soldan sağa ve yukarıdan aşağı okumak….
Bir metni (şiir, öykü, deneme, roman) hakkını vererek okumak. Sf.121
*
Her şairin bir
adası vardır, olmalıdır, ana toprağa oradan bakmak daha doğru bir çözüm gibi
geliyor bana. sf.125
*
“Kitap bir ayna
gibidir, önüne bir maymun oturursa elbette bir havarinin görüntüsünü
yansıtamaz…” Lichtenberg. Sf.131
*
“Bizler,
uygarlıklar, ölümlü olduğumuzu biliyoruz.” Valéry sf.136
*
Şiir bilgisi
apayrı şey. Şair sayılabilecek her şiir yazarı –bütün şiir yazanları şair
saymak kimsenin aklından geçemez sanırım-. Sf.137
*
Hiçbir şiir
herkesin olmamıştır, olamaz. Sf.149
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder