Tepebaşı Bahçesi’nden sonra bölgedeki ikinci
bahçe ise Taksim Bahçesi’dir. 40 para giriş ücreti olan bahçede iki bahçıvan
sürekli olarak dolaşır. Kışın dahi bu bahçe boş kalmaz. Erkekler paltoları,
kadınlar mantolarıyla soğuğa aldırmadan bahçeye gelirler. Bu bahçeye insanlar
manzara için gelmektedir. Çamlıca ve Boğaz’ın manzarasına bu bahçeden doyum
olmaz. Her iki bahçede dolaşanlara bir de ad takılmıştır: “Jardin” Bahçe
demektir.
Şamram
Hanım da “Jardenler Kantosu” ile buraları ölümsüzleştirmeye çalışır:
Jardenlerde gezerim
Muzikayı
dinlerim
Eteymi
şık tutarak
Ben
promenad ederim
Matmazeller
mösyöler
Kol
kola gezinirler
Aşku
sevdadan bahsedip
Ezilip
büzülürler sf:74
Salah Bey Sözlüğü:
salaş: eğreti,
derme çatma, özensiz, estetikten yoksun anlamında…
balık istifi: çok sıkışık, alt alta üst üste
anlamında…
kulaklarına tıkmak:
zorla
dinletmek…
çil yavrusu: çil kekliğe verilen diğer bir
isimdir. dişi keklikler yavrusuna bakmazmış. kuluçkadan çıkan yavrular sağa
sola dağılıp kendi başlarına büyürlermiş…
pejmürde: eski püskü, yırtık, dağınık,
özensiz anlamında…
kekre: acımtırak, ekşimsi, buruk tadı
olan anlamında…
yıldızı kararmak: gözden düşmek anlamında…
yıldızı buruşmak: gözden düşmek anlamında…
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder