19 Temmuz 2012 Perşembe

yanıtsız mektuplar da hicran...

ATİLLA BİRKİYE
YANITSIZ MEKTUPLAR DA HİCRAN / ŞİİR / İŞ / 2003 / 88 sayfa

Aşkın yazarıdır, Atilla Birkiye. Hatta onun için yapılan en büyük eleştiri “başka bir şey yaz(a)maz”dır. Oysa Birkiye yazılacak en güzel şeyi, en evrensel konuyu yakalamış ve sıkmadan başka başka koridorlar açarak yoluna devam ediyor. 


Hiç görmediğim genç bir kadına –ya da aşka- yazılmıştır… diyerek kitabını bilinmeyen bir kadına ithaf etmiştir.

 

Şiir –düzyazı türünü kullandığı kitabında sade anlatımı beni etkilemiştir. Bir günce aslında ve günce olarak belli bir iç-dönemin izdüşümü yazdıkları. Yağmurda, gece gece, sabahın ilk ışıklarında ama hep tek başına, hep hüzünle kol kola ve en çok da beklenmedik anlarda yazmış yazacağını…

 

“Rüzgârlı adada, İmroz’da seni bekliyorum” bölümü dikkat çekici…


Kitaptan çok kısa birkaç not:


Aşk, bir kadına yazılan şiir olmalı. 
Sf:10

*

Aşk’ı hep dolunaya dokunmak diye tanımladım. Sf:22

*

Şimdi, buradayım, rüzgârlı adadayım, iki uygarlığın

ortasında, Ege’nin mavi sularındayım, sana hem çok

uzağım, hem çok yakın…

Yağmur gibi, rüzgar gibi, eylül gibi, bir “son mektup”

gibi…

Aşk gibi… sf:28


Taylan Köken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder