YANITSIZ MEKTUPLAR DA HİCRAN / ŞİİR / İŞ / 2003 / 88 sayfa
Aşkın yazarıdır, Atilla Birkiye. Hatta onun için yapılan en büyük eleştiri “başka bir şey yaz(a)maz”dır. Oysa Birkiye yazılacak en güzel şeyi, en evrensel konuyu yakalamış ve sıkmadan başka başka koridorlar açarak yoluna devam ediyor.
Hiç görmediğim genç bir kadına –ya da aşka- yazılmıştır… diyerek
kitabını bilinmeyen bir kadına ithaf etmiştir.
Şiir –düzyazı türünü kullandığı kitabında sade anlatımı
beni etkilemiştir. Bir günce aslında ve günce olarak belli bir iç-dönemin
izdüşümü yazdıkları. Yağmurda, gece gece, sabahın ilk ışıklarında ama hep tek
başına, hep hüzünle kol kola ve en çok da beklenmedik anlarda yazmış
yazacağını…
“Rüzgârlı adada, İmroz’da seni bekliyorum” bölümü dikkat çekici…
Kitaptan çok kısa birkaç not:
Aşk, bir kadına yazılan şiir olmalı. Sf:10
*
Aşk’ı
hep dolunaya dokunmak diye tanımladım. Sf:22
*
Şimdi,
buradayım, rüzgârlı adadayım, iki uygarlığın
ortasında,
Ege’nin mavi sularındayım, sana hem çok
uzağım,
hem çok yakın…
Yağmur
gibi, rüzgar gibi, eylül gibi, bir “son mektup”
gibi…
Aşk
gibi… sf:28
Taylan Köken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder